Eğitim ve sosyal sistemimizin etkisinde kalan birçok kişi gibi ben de en yüksek puanları almayı en iyi okullara gitmeyi, en iyi şirketlerde çalışmayı başarı olarak tanımladım. Kendime buna göre hedefler koydum ve hayal ettiklerimin hepsine de eriştim.
İşin dışında bir şeyler de olmalı derken kendimi tanıma ve insanları tanıma aşkıyla İnsanın Pinkodu eğitimi almış ve danışmanlıklarına başlamıştım. Müthiş bir farkındalık sistemiydi, potansiyelimi aslında ne yapabileceğimi, bu hayatta beni nelerin besleyeceğini görüyordum ve bir sürü de adımlar atmıştım. Bu farkındalıkla iş yapış şekillerimi değiştirerek terfiler almıştım ama ne yetiyordu ne de tatmin ediyordu.
İş dünyasının içinde, tedarik zincirinde oldukça sayısal işler yaparken çalıştığım yerde açılan kişisel gelişim, liderlik, yöneticilik, geri bildirim verme, hayat amacını bulma eğitimleriyle büyüleniyor, kişisel keşif ve dönüşüm konularına iyice merak salıyor, eğitimden eğitime girip, kitap üzerine kitap okuyordum.
Yolun Işığını Gördüm
Bembeyaz yakalı bir ofis çalışanı olarak, tabii ki duruş bozuklukları ve sırt ağrılarım başlamıştı, pilatese gidiyordum ve çok iyi geliyordu. Stresime de iyi gelir belki diye ilave olarak yogaya da başladım. İlk başlarda meditasyon halinde bir dakika bile duramazken, sonradan ne olur bu meditasyonlar daha uzun sürsün demeye başlamıştım. Sadece hızlı akışlardan büyük keyif alırken, zamanla durağan pozlar da hoşuma gitmeye başladı. Belki de yıllardır ilk defa bedenimi ve duyularımı birleştirmeye başlamıştım. Benim için yoga eğitmenliği adımları orada atılmıştı ve bir gün çok severek yaptığım yogayı başkalarının da da hayatına katacaktım.
Zamanla iş dünyasında doğru yerde olmadığımı hayatın beni farklı bir yere götüreceğini hissetmeye başlamıştım ama onca yılın alışkanlığı ile bu hisleri hep geri plana atıyordum, kulaklarımı kapatıp, aklımı ve kalbimi susturuyordum çünkü başka yol benim için mümkün değildi, tek yol vardı o da buydu.

Yoğun stresten uzaklaşmak, gözle görülür hale gelen hastalıklarımı iyileştirmek için önce mola verip sonra daha sakin iş başka bir işe geçtim. Fakat stresim, yoğunluğum ve hastalıklarım da benle birlikte gelmişti ve işte o aşamada kozmik enerji ile tanıştım. Kozmik enerji uygulamaları boyunca bu zamana dek öğrendiğim ama içselleştiremediğim birçok bilgiyi gündelik hayatımda uygulayabilmeye başladım. Fiziksel rahatsızlarımla vedalaşırken, yoğun bile olsam dingin olmaya, kendimle ve çevremle daha barışık yaşamaya başlamıştım. Yıllardır bileştiremediğim ruh-zihin-beden üçlüsü böylece birleştmişti ve ben de kozmik enerjisi uygulayıcı olmak için adımı attım.
Süreç boyunca doğru yerde olmadığım hissiyatı daha da belirginleşirken, başka bir yolun da mümkün olduğunu farkettim. Başarının tek tanımı yoktu, daha önceki hayallerimi gerçekleştirebildiğime göre yeni hayaller kurmanın ve onları da gerçeğe dönüştürmenin vakti gelmişti. 2022 Haziran ayında yeni yolculuğuma adım attım.
Benim tüm bu yaşadıklarımı farketmem, anlamlandırmam, üstüne üstlük kabul edebilmem ve harekete geçebilmem yıllarımı aldı.
Üstelik bir destek alabileceğimin farkında bile değildim.
Bu zamana dek tüm tecrübelerimi biriktirdim, şimdi ise yaşarken paylaşma zamanı. 2022’den beri kendini herhangi bir yerde, herhangi bir konuda ruhsal-zihinsel-fiziksel sıkışmış hissedenlere “#birandur belki henüz göremediğin çıkış yolları vardır, gel bir de beraber bakalım” diyorum.

Bir yandan kendi firmamızda çalışmaya devam ediyorum. Sayısal analizlerime, yönetsel işlerime devam ediyorum, Sektörde ne oluyor hala takipteyim. Hatta şunu özellikle belirtmeliyim ki, bu yeni seçtiğim yolda saat olarak beyaz yakalı kurumsal yaşamıma göre çok daha fazla çalışıyorum. Evet yoruluyorum ama çok da keyif alıyorum.
Geceleri rahatça uykuya dalıyorum, sabahları keyifle uyanıyorum.
Sevgiyle..

